İşyeri Kapatma Kararları ve İptali Kulaçoğlu Hukuk Bürosu

İşyeri Kapatma Kararları ve İptali Kulaçoğlu Hukuk Bürosu

16.3 TNT, gümrük veya diğer devlet yetkilileri tarafından taşıma sırasında gönderilere el konulması veya gönderilerin alıkonulmasına ilişkin taleplerden hiçbir koşulda sorumlu tutulamaz. 14.4 Gönderenin Konşimento üzerinde ödeyen tarafı belirtmemesi halinde, gümrük vergisi ve vergiler, izin verildiği durumlarda, otomatik olarak Alıcıya fatura edilecektir. 13.2 Gönderen, uluslararası olarak gönderilen malların yürürlükteki yasalar uyarınca varış ülkesine giriş için uygun olmasını sağlamaktan ve geçerli olduğu durumlarda tüm ruhsat alım ve izin zorunluluklarına uyulmasından, masrafları kendisine ait olmak üzere sorumludur. Tehlikeli maddeler, Gönderenin sağladığı asıl hedeflenen Alıcı adresi dışında bir adrese tekrar yönlendirilemez. Tehlikeli madde içeren Gönderiler tehlikeli madde ek ücretine tabidir. Ek ücretler, gönderilerin taşıma sırasında erişilebilir olmasının gerekip gerekmediği de dahil olmak üzere, gereken özel elleçleme türüne ve sınıfına dayalıdır. 9.2 Yürürlükteki yasalar ve yönetmelikler uyarınca, TNT’nin Gönderi(ler) için çeşitli tarama(lar) yapması gerekebilir. Gönderen, ilgili taramalar sonucu ortaya çıkabilecek zararlar ve gecikmelere ilişkin olası taleplerinden feragat eder. 9.1 TNT, yetkili makamların talebi üzerine, veya yürürlükteki yasalar ve yönetmelikler uyarınca TNT’nin takdirine bağlı olarak, herhangi bir Gönderiyi açabilir ve inceleyebilir. Tüm Paketler Gönderici tarafından malların niteliğine ve boyutuna göre, bir taşımacılık ve tasnif merkezi ortamında taşımada olağan özen gösterilerek ve paketleme, işaretleme ve etiketleme işlemlerinin TNT’nin talimatlarına tabi oldukları da dahil yürürlükteki tüm anlaşmalara, yasalara, yönetmelik ve kurallara uygun olarak, güvenli taşımacılık için uygun şekilde hazırlanmalı ve paketlenmelidir. Gönderinin içerisindeki her paketin varış yeri için belirtilen paket başına ağırlık sınırını aşmaması şartıyla çok parçalı gönderilerin toplam ağırlığı ile ilgili herhangi bir sınırlandırma yoktur. “Gönderi” tek bir Konşimento ile gönderilen bir veya daha fazla Paketi ifade eder.

Esas sınırı ise, “suçta ve cezada kanunilik” ilkesidir. Bir fiilin suç sayılabilmesi ve failinin cezalandırılabilmesi için, eylemin önceden kanunda suç sayılıp cezasının gösterilmesi zorunludur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Malın değerinin az olması” başlıklı 145. Maddesine göre, “Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de gözönünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir”. Başlangıç cümlesi olsun; hukuk düzeninde samimi olarak iyileşme isteniyorsa, her birey için eşit ve dürüst hukuk güvenliği hakkı sağlanmalı, yargı ve usul kuralları keyfi kullanılmamalı, “terör”, “örgüt” ve “ifade hürriyeti” kavramları üzerinden öngörülen kısıtlamalar kötü uygulanmamalı, “hukuka uygun yol ve yöntemler”, … Örgütlü suçlardan mahkum olanların açık ceza infaz kurumlarına ayrılması usulü; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m.14 uyarınca çıkarılan Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği m.6/2-ç’de düzenlenmiştir\. Canlı casino oyunlarıyla gerçek bir kumarhane deneyimi yaşa. PinUp casino\. Bu hükme göre; iyi halli olan ve koşullu salıverilmesine bir yıldan az süre kalan hükümlülerin, bağlı oldukları örgütten ayrıldıklarının ceza infaz kurumu idare ve gözlem kurulu kararı ile tespit edilmesi gerekmektedir. Ceza Dairesi’nin verdiği bozma kararının ByLock yönü incelendiğinde; somut olayda sanığın ByLock kullandığı tespit edilen GSM hattına ilişkin ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının getirtilip değerlendirilerek, duruşmada CMK m\. Canlı krupiyelerle oyna, gerçek bir pin-up atmosferini evinden hisset. PinUp\.217/1 uyarınca sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulması gerektiğinden, bunun yapılmayarak verilen kararın bozulduğu görülmektedir. Esasen zorunlu müdafilik sorunu olmasa ve duruşmada mutlaka hazır bulunması gereken kişinin yokluğunda duruşma yapıldığından bahisle CMK m.289/1-e uyarınca bozma kararı verilemese idi, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının eksikliğinden dolayı bozma yerine BAM Ceza Dairesi tarafından duruşma açılması ve yapılacak değerlendirmeye göre karar verilmesi gerekirdi.

Ancakbu hallerde dahi, tebliğ konusu işlem, muhatabın tasarruf alanına mümkünolduğunca sokulmaya çalışılmakta, muhatabın işlemi öğrenmesi için çaba sarfedilmektedir. Ayrıca, bu hallerde, yani tebligatın muhatabın kendisine değil debir başkasına yahut başka yere yapılmasında bir zorunluluk bulunmaktadır. Ayrıca7201 sayılı Tebligat Kanunun 7/A maddesinde elektronik tebligat dadüzenlenmiştir. Getirilen kural tebligatın elektronik yolla yapılmasınıdüzenlememekte aksine herhangi bir elektronik posta adresine iletigönderilmesinin tebligat sayılacağını düzenlemektedir. Kanunda elektroniktebligat olanağı düzenlenmiş ve buna ilişkin belli güvenceler sağlanmışken,elektronik tebligat yerine herhangi bir e-posta adresine bildirim göndermenintebligat yerine geçeceğinin düzenlenmesi açık bir şekilde muhatapların davahakkını ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Gönderilen e-postanın ilgili kişininkutusuna düşüp düşmediğinin, ilgili kişiler tarafından açılıp açılmadığınıntespiti yapılmaksızın işlemin tebliğ edildiğinin kabulü, kişilerin işleme karşıdava açmalarının önlenmesinin amaçlandığını göstermektedir.

TNT seçili konumlarda B2C Gönderilerini TNT tarafından Alıcıdan alınan ek talimatlar uyarınca teslim edebilir. Gönderen bu talimatların başlangıçta kabul edilen teslimat talimatlarını ve TNT ve Gönderen arasında başlangıçta kabul edilen Teslimat Taahhüdü Süresini değiştirebileceğini açıkça kabul eder ve onaylar. 14.6 Belirtilen konumlarda kullanılabilen seçeneklere tabi olarak, TNT’nin gümrük vergisi ve vergiler için ödenecek tutarların kendisine geri ödenmesine yönelik düzenlemelerle ilgili tatmin edici bir teyit elde edememesi halinde, Gönderi gecikebilecektir. Söz konusu gecikmeler veya diğer herhangi bir bu Koşullara uymama hali, üstlenilmeyen yükümlülükler niteliğindedir. 12.4 Tehlikeli Maddelerin Tabi Olduğu Düzenlemeler. Tehlikeli madde içeren tüm paketler, ICAO’nun Tehlikeli Maddelerin Havayoluyla Güvenli Taşınmasına ilişkin Teknik Talimatları ve IATA’nın Tehlike Madde Yönetmelikleri dahil olmak üzere yürürlükteki tüm yasalara ve düzenlemelere uygun olmalıdır.

Ancak bu hükümlerin uygulanmasında kamuya mal olmuş kişilereyönelik eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamındaki değerlendirmeler muaftutulmuştur. Bununla birlikte NetzDG’ye ilişkin olarak 18 Haziran 2020tarihinde sosyal medya şirketlerinin hukuka aykırı içerikleri Almanya FederalAdli Polisine bildirmelerine ilişkin bir ek düzenleme kabul edilmiştir. Yukarıda belirtildiği gibi unutulma hakkı, kişisel verilerinsilinmesini isteme hakkından farklıdır. Avrupa Birliği’nde kişisel verilerinkorunması alanında yürürlükte bulunan Avrupa Birliği Kişisel VerilerinKorunması Tüzüğü (“Tüzük”) kapsamında belirli hallerde ilgili kişinin kişiselverilerinin silinmesini talep edebileceği düzenlenmiştir. Bu haller, söz konusuverilerin toplanma veya işleme amaçları ile ilgili olarak artık gerekliolmaması, ilgili kişinin rızasını/açık rızasını geri alması, ilgili kişininTüzüğün 21/1 maddesi uyarınca itiraz hakkını kullanması ve veri sorumlusununbaskın meşru menfaatini ispatlayamaması, kişisel verilerin hukuka aykırı olarakişlenmiş olması, birlik ya da üye devlet hukuku uyarınca silinmesiningerekmesidir. Bu düzenleme ile paralel olarak 6698 sayılı Kişisel VerilerinKorunması Kanunu (KVKK) kapsamında da ilgili kişi Kanun’da öngörülen şartlarçerçevesinde ayrıca kişisel verilerinin silinmesi ya da yok edilmesini istemehakkına sahiptir. Maddesi hükmü Tüzük’te yer alan hallerikapsayıcıdır (itiraz hakkı ve meşru menfaate ilişkin hususlar hariç). Maddedeverilerin işlemesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması da silme nedeniolarak öngörülmüştür. Bu maddenin uygulamasının nasıl yapılacağı ise KişiselVerilerin Silinmesi, Yok Edilmesi veya Anonim Hale Getirilmesi HakkındaYönetmelik ile somutlaştırılmıştır. (2) Birinci fıkrada düzenlenen temsilci belirleme vebildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya, Kurumtarafından bildirimde bulunulur. Bildirimden itibaren otuz gün içinde buyükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde sosyal ağ sağlayıcıya Başkantarafından on milyon Türk lirası idari para cezası verilir. Reklam yasağı kararının verildiği tarihtenitibaren üç ay içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde Başkan,sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranındadaraltılması için sulh ceza hâkimliğine başvurabilir.

  • Kripto para değeri, kullanıcıların arz ve talep durumuna göre değişkenlik gösterebilmektedir.
  • Çocukların kumar oynaması için yer ve imkan sağlanması halinde, verilecek ceza bir katı oranında artırılır.
  • Bu bakımdan zarar ve tazminata ilişkin borçlar hukukukurallarının hiçe sayılarak hak arama özgürlüğünün bertaraf edilmesi sonucunudoğurabilecek hukuka aykırılıktan sorumlu olan içerik sağlayıcısına başvurma,dava açma şartının dahi aranmadığı bir düzenleme hukuk devleti ilkesi ilebağdaşmayacaktır.
  • Açıklanan nedenlerle kural sosyal medya kullanıcılarınınAnayasanın 22.

Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişive topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin ihlaliyasaklanmıştır. Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlıtutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya datopluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynıhukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursaAnayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez. Diğer taraftan kural sosyal ağ sağlayıcıların anayasal haklarınada müdahale teşkil etmektedir. Hukuki güvenlik ile belirlilik ilkeleri, hukukdevletinin önkoşullarındandır. Kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayanhukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerintüm eylem ve işlemlerinde Devlete güven duyabilmesini, Devletin de yasaldüzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gereklikılar. Belirlilik ilkesi ise yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönündenherhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılırve uygulanabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarınakarşı koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir. Kural ile sosyal ağsağlayıcılara soyut bir yükümlülük yüklenmekte ve bu yükümlülüğün çerçevesiçizilmemektedir. Sosyal ağ sağlayıcıların Türkiye’deki kullanıcılarınınverilerini Türkiye’de tutma yönünde alabileceği gerekli tedbirlerin ortayakonulmamış olması hukuki belirlilik ilkesinin açık, net anlaşılır veuygulanabilir olmasını karşılamamaktadır. Böyle bir yükümlülük getirilmesinin nedeni yasada açıklanmamışolmakla birlikte kamu otoritelerinin gerektiğinde bu verilere el koymasınaimkân vermek olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bu başta kişilerin kimliğinigizleyerek, yani anonim bir şekilde görüşlerini ifade etme özgürlüğünü tehditetmektedir.

Bir Gönderiye ilişkin Taşıma Ücretlerinin kredi kartına fatura edilmesi halinde, TNT söz konusu Gönderiye ilişkin tahsil edilmemiş gümrük vergisi ve vergileri kredi kartı hesabından karşılama hakkını da saklı tutar. Dava konusu (10) numaralı fıkrada internet ortamındayapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talep etmesidurumunda hâkim tarafından, başvuranın adının bu madde kapsamındaki karara konuinternet adresleri ile ilişkilendirilmemesine karar verilebileceği ve karardaBirlik tarafından hangi arama motorlarına bildirim yapılacağının gösterileceğibelirtilmiştir. Öte yandan Başkan’ın kuralda belirtilen alt ve üstlimitler arasında bu cezayı uygularken 5326 sayılı Kanun’un 17. Maddesindebelirtilen ölçütlere uymak zorunda olduğu, son yıllarda internet ortamındayaratılan ekonomik hacmin ulaştığı boyut, kuralla öngörülen alt ve üst sınırceza miktarları ile cezalara karşı yargısal denetimin mümkün olduğugözetildiğinde kuralla öngörülen cezanın kişilere aşırı bir külfet getirmediğiaçıktır. Bu itibarla kuralın kabahat ile ceza arasında bulunması gereken makuldengeyi gözettiği ve orantısız bir sınırlamaya neden olmadığı anlaşılmaktadır. Kuralda yer sağlayıcılık bildiriminde bulunmayan veya5651 sayılı Kanun’daki yükümlülüklerini yerine getirmeyen yer sağlayıcıhakkında Başkan tarafından yüz bin Türk lirasından bir milyon Türk lirasına kadaridari para cezasının uygulanması öngörülmüştür. Kural, Kanun’daki yükümlülüklerini yerine getirmeyenyer sağlayıcı hakkında idari para cezası verilmesini öngörmek suretiyle teşebbüs özgürlüğüne sınırlama getirmektedir. Bu bağlamda 5651 sayılı Kanunkapsamındaki idari para cezasının muhatapları olarak yurt içindekiler ile yurt dışındakilerin durumlarınınbenzer dolayısıyla da karşılaştırılmaya müsait olduğu görüldüğünden kurallabunlar arasında bir farklılık yaratıldığı söylenebilir. (8) Hukuka aykırılığı hâkim veya mahkeme kararı iletespit edilen içeriğin sosyal ağ sağlayıcıya bildirilmesi durumunda, bildirimerağmen yirmi dört saat içinde içeriği çıkarmayan veya erişimi engellemeyensosyal ağ sağlayıcı, doğan zararların tazmin edilmesinden sorumludur. Bu hukukisorumluluğun işletilmesi için içerik sağlayıcının sorumluluğuna gidilmesi veyaiçerik sağlayıcıya dava açılması şartı aranmaz.

Takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir”. 15 Şubat 1999 tarihinde yakalanan Abdullah Öcalan, Yerel Mahkemenin 28 Nisan 1999 tarihli kararı ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 25 Kasım 1999 tarihli onama kararı ile Devletin ülkesine ve egemenliğine karşı suçu düzenleyen mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle idam cezasına mahkum edilmiştir. Vatana karşı işlenen bu suçun 5237 sayılı Yeni Türk Ceza Kanunu’nda karşılığı, cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis olarak gösterilen Devletin birliğini ve Ülke bütünlüğünü bozma suçu olarak tanımlanmıştır. İşbu yazı; toplu yaşam alanlarında kiracı ve kiraya verenin, yaşam alanının yönetimi, giderleri ve sair hususlarına ilişkin kararların alındığı olağan ve olağanüstü kat malikleri kurulu toplantısına katılma ve bu toplantılarda oy kullanma haklarını açıklamak üzere hazırlanmıştır. “Mal sahibi” olarak kabul edilen kat malikinin, dairede malikin birden fazla olması halinde temsil edenin veya mal sahibini temsil edenin bina yönetimini ve kat malikleri kurulunun kararları ile ilgili kurulda oy kullanma ve dava hakları zaten vardır. Bu yazımızda, konuyu kiracının oy kullanabilme ve dava hakları bakımından inceleyeceğiz.

Toplumsal ve iktisadi ilişkilerin birçoğunun dijital ortamlar üzerinden gerçekleşmesi ile birlikte sözkonusu ilişkilerden doğan yükümlülüklerin de bu doğrultuda yerine getirilmesi gerekmektedir. Çalışmamızın konusu oluşturan ödeme kaydedici cihazlar da dijitalleşen dünyanın sunmuş olduğu yeniliklerden bir tanesi olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak şunu belirtmeliyiz ki, dünyanın dijitalleşme hızı karşısında yapılan yasal düzenlemeler bu hıza paralel bir şekilde gelişim gösterememektedir. Bu nedenle, dijital araç ve gereçlerin hukuki düzlemdeki konumuna ilişkin düzenlemelerde ve uygulamalarda zaman zaman ihtilaf konusu hususlar oluşabilmektedir. Çalışmamızda ödeme kaydedici cihazlar kullanılmak suretiyle üretilen belgelerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Kaçakçılık Suçları ve Cezaları” başlıklı 359. Maddesinde düzenlenen vergi kaçakçılığı suçu karşısındaki durumu değerlendirilmiş olup, bu durum hukukun temel ilke ve esasları bağlamında ele alınmıştır. Soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısının, şüphelinin adli kontrol tedbiri tatbik edilmek suretiyle serbest bırakılmasını sulh ceza hakiminden talep etmesi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 103. Fıkrasında düzenlenmiş olup, buna göre savcı; istemini sulh ceza hakimine yöneltir, sulh ceza hakiminin istemi uygun görmesi halinde şüpheli, uygun görülen bir adli kontrol tedbiri tatbik edilmek suretiyle serbest bırakılır. Bu hükmün tatbikinde; hiç tutuklu olmayanın adli kontrole sevkinde bu taleple bağlı olmayan hakim, tutuklu olup da adli kontrol altına alınarak serbest bırakılması cumhuriyet savcısı tarafından talep edilen şüphelinin adli kontrol tedbiri uygulanmaksızın bihakkın salıverilmesi mümkün değildir. Hakimin talebi kabulü zorunlu olmadığı düşünülse de, talebin konusu ile bağlılığın CMK m.103/1 çerçevesinde ele alınması gerekir. CMK m.103/1’e göre; “Cumhuriyet savcısı, şüphelinin adli kontrol altına alınarak serbest bırakılmasını sulh ceza hakiminden isteyebilir.